Huawei Mate X3 İnceleme

Huawei Mate X3. Tam bir tasarım mükemmeli. Şu an piyasada olan en ince katlanabilir akıllı telefon. Katlı haldeyken tuttuğunuzda, klasik akıllı telefonlardan çok da farklı görünmüyor. Ön yüzde yekpare ekranı, art tarafında ise şık bir tasarım eşliğinde sunulan kamera bloğu göz dolduruyor. Bir defter üzere açtığınızda ise devasa ekranı ortaya çıkıyor ve işte bu kullanım biçimiyle akıllı telefonlardan ayrılıyor; dünyanın en gelişmiş taşınabilir aygıtlarından birine dönüşüyor. Tam bir teknoloji mükemmeli; bilhassa akıllı telefon tercihini klasik kullanımdan çok tam manasıyla üretkenlik için tercih edenler için ziyadesiyle doyurucu özellikleri var. Ve tüm bunları ziyadesiyle kompakt boyutlarıyla elinizin altına getiriyor.

Huawei, bu ince ve hafif tasarımı elde edebilmek için materyalleri dikkatle seçmiş ve bunları en ince işçilikle bir ortaya getirmiş. Ultra hafif karbon fiber ve silikon bazlı nanomalzemelerin tercih edildiği gövdede, yükü düşürmek için ultra hafif ve güçlü alüminyum, çelik – alüminyum kompozit metal ve bakır – alüminyum kompozit metal üzere hafiflik için yenilikçi gereçler kullanılmış. Böylelikle telefonun ekran tartısı bir evvelki modele kıyasla yüzde 28, gövde yükü ise yüzde 20 düşürülebilmiş. Böylelikle Mate X3’ün toplam yükü 239 gramla sınırlanmış. Ayrıyeten tam manasıyla kusursuz biçimde kapanıyor, katlanabilir telefonlarda gördüğümüz ortada o çarpık hava boşluğu kalmıyor. Üstelik çok ince, hakikaten ince.

Çinli şirket, Mate X3’ün piyasadaki en ince katlanabilir akıllı telefon olması için hakikaten büyük gayret göstermiş. Aygıtta şimdiye kadarki en ince Tip-C modülü kullanılmış. Çabucak altta görebileceğiniz, hem bilgi transferde hem şarj etmede kullanacağınız bu çok ince yapıda USB Tip-C portu, Mate X3’ün kalınlığını yüzde 52 oranında düşürmenin yolunu açmış. Benzeri formda parmak izi okuyucu ve ses butonları da ince biçimde kenarlara yerleştirilmiş. Ardından de uzmanlar geri kalan bileşenleri bu çerçevede Mate X3’e entegre etmişler ve aygıtın açık halde toplam kalınlığı yalnızca 5.3 mm ile sınırlanmış. Sahiden bu halde tuttuğunuzda, hem ince hem hafif olması ve ön yüzdeki dev ekranıyla hakikaten insanın ziyadesiyle güzeline gittiğini söyleyebilriiz. Bundan dolayı esasen şayet yolda falan değilseniz, aygıtı genelde açık halde kullanmaya tercih ediyorsunuz; çünkü daha fazla görüş alanı sağlaması ve bunu kompakt dizaynla sunması cezbediyor.

Elbette Huawei, daha evvelki katlanabilir akıllı telefonlarındaki deneyimlerinden de yararlanarak halihazırda menteşe dizaynını da geliştirmiş. Havacılık sınıfı alüminyum alaşımla kuvvetlendirdiği menteşe tasarımı, yeni kuşak çok boyutlu dizayna taşınmış ve böylelikle ortaya Flex-Stop özelliği çıkmış. Flex-Stop, katlanabilir ekran dizaynından azamî faydalanmanızı sağlayacak yapıda bir özellik. Bu sayede ekranı açtığınızda, 45 ila 110 derece açılarında sabit durabiliyor. Bunun yararını günlük kullanımda olduğu üzere profesyonel kullanımda da görüyorsunuz. En kolayından sinema izlerken bir standa gereksiniminiz yok. Bu özellik profesyonel doğrultuda kullanımlarda özellikle kıymetli. Bu aygıt, her yerde profesyonel düzeyde imajlı görüşme imkanı tanıyor. Tıpkı bir laptop üzere kapağını açıyor, masaya koyuyor ve karşısına geçip toplantıya katılabiliyorsunuz. Elbette yeniden profesyonel doğrultuda kullanılabileceği üzere, günlük kullanımda da çok fazla işe yarayan bir başka kullanım formu, kuşkusuz fotoğrafçılık noktasında karşımıza çıkıyor. Telefonu bu biçimde masaya koyup kapağını açtığınızda, alt ekran, kamerayı bir direktör üzere denetim edebileceğiniz bir alana dönerken, üstteki ekranda da kamera manzarasını görebiliyorsunuz. Böylelikle pratik kullanımda günlük selfie’lerde olduğu üzere toplu fotoğraf çekimlerinde de işinize bir oldukça yarayacak olan bu özellik, özellikle bizim üzere dijital içerik üretenler için nitekim sürat kazandıracak kıymetli bir avantaj.

Bu ortada bu katlanabilir tasarım ne kadar sağlam diye soracak olabilirsiniz. Eminiz ki Huawei laboratuvarlarında bunun testi çok sayıda yapılmıştır. Biz de telefonu neredeyse 2 – 3 haftadır aktf olarak kullanıyoruz ve açıkçası rastgele bir sorun yaşamadık, açıp kapatırken çok sağlam hissettiriyor. Bu ortada telefonun tek sağlam olduğu yanı menteşe tasarımı değil. Mate X3, İsviçre SGS’den birinci çift 5 yıldız sertifikasını almayı başarmış. Mate X3’ün dış ekranı güçlü Kunlun Glass ekrana sahip. Böylelikle selef modele nazaran düşme direnci 10 kat artırılmış durumda. Daha büyük olan iç ekran da farklı katmanlarla ekstra muhafaza altına alınmış. Burada; müdafaa katmanı, tampon katmanı, bariyer katmanı ve manzara katmanı üzere darbe direncini 4 kat artıracak yeni kompozit ekran yapısı kullanılmış. Buna ek olarak darbeye sağlam birinci non-newtonian akışkan materyal ile kuvvete bağlı değişken direnç de sağlanmış.

Huawei, işi yalnızca darbeye karşı ekstra müdafaa sağlayarak bırakmamış, buna suya dayanıklığı da eklemiş. Mate X3, IPX8 sertifikasına sahip. Böylelikle her hava şartında kullanılabilecek sağlamlıkta. Yani yağmur altında su geçirir mi ya da suya düşerse bozulur mu üzere tasalarınız olmasın. IPX8 sertifikası, 1.5 metre derinliğe kadar 30 dakika boyunca suya karşı güçlü olduğu manasına geliyor. (Tabii ki bu tatlı su, yani denize girmenizi tavsiye etmiyoruz.) Bu ortada yalnızca sağlam değil, birebir vakitte etkin olarak kullanabiliyorsunuz da. Telefonlarda çoklukla ekrana su değdiğinde dokunmatiği gerçek çalışmaz, biliyorsunuz. Fakat Mate X3’ü ıslak elle de sıkıntısız denetim edebiliyorsunuz.

Huawei, Mate X3’te ekranları da selef modele nazaran geliştirmiş. 120Hz tazeleme suratına sahip ekranlar OLED panelden oluşuyor. Dış ekran 6.4 inç büyüklüğünde ve 2504×1080 piksel çözünürlük üretiyor; 1000 nit parlaklığa erişebiliyor. İç ekran da 7.85 inç Huawei X-True ekrandan oluşuyor ve 2496×2224 piksel çözünürlük oranıyla 426 ppi piksel yoğunluğu içeriyor. Her 2 ekranda da 1440Hz PWM Dimming ve Düşük ışık ve göz muhafaza modları mevcut. 120Hz tazeleme suratını ister dinamik ister manuel formda ayarlayabiliyorsunuz.

Ekranlar sahiden çok hoş görünüyor. Büyük ekranda sinema dizi izlemekten bir epey keyif aldığınız üzere, birebir vakitte oyun noktasında da bundan sonuna kadar faydalanıyorsunuz. Elbette işlevsel kullanım için ekranın yalnızca büyük olması tek başına kâfi değil. Bunu etraf özelliklerle de yönlendirmek gerekiyor. Huawei, gerekli yazılım dayanağını sunuyor. Uygulamaları yan yana kullanabiliyor, ekranı bölebiliyor ve ekran içinde ekran üzere farklı görüntüleme tekniklerini kullanabiliyorsunuz.

Mate X3, kuşkusuz güçlü bir telefon. İşlemci olarak Qualcomm Snapdragon 8+ Gen 1 platformu yer alıyor. Bu işlemci 8 çekirdekli yapıda olurken, bunlardan performans odaklı ana Cortex-X2 çekirdeği 3.19 GHz frekansında çalışıyor, öbür 3 Cortex-A710 çekirdeği ise 2.75 GHz frekansla ona eşlik ediyor. Verimlilik odaklı başka Cortex-A510 çekirdekleri ise 2.0 GHz frekansında çalışıyor.

Elimizde 12 GB RAM ve 512 GB depolama alanıyla bulunan telefonun bataryası da 4800 mAh kapasitesinde. Bu batarya günlük kullanımlar için çok ülkü durumda. Elbette ekran 120Hz modunda ve yüksek performanslı uygulama ya da oyunları kullanırsanız daha çabuk tüketmeniz mümkün. Şarj suratı ise pek uygun. Mate X3’ün kutusunda 66W şarj aygıtı yer alıyor. Ayrıyeten 50W kablosuz, 7.5W kablosuz zıt şarjı da destekliyor. Bu ortada Mate X3’ün kutusunda bir müdafaa kılıfı da var.

Genel kullanım noktasında, Mate X3’ten hem telefon hem tablet üzere faydalanacağınız çok açık. Uygulamalar içindeyken ekranı kapalı pozisyondan açık hale getirdiğinizde otomatik olarak optimize oluyor. Bilhassa geniş ekranda görüntülemek isteyebileceğiniz YouTube ya da oyunlar için tablet kullanımı kuşkusuz daha keyifli. Tam ekran tecrübesi sağlıyorsunuz ve böylelikle aldığınız keyif artıyor. Mesela Asphalt 9’u açtığınızda, klasik bir telefon üzere dar ekranda oynamak zorunda değilsiniz. Ekranı açıyorsunuz ve geniş ekranda daha keyifli bir oyun tecrübesi elde edebiliyorsunuz. Bu ortada Mate X3’ün oyun performansı da ziyadesiyle düzgün. Yüksek grafik ayarlarında 120Hz tazeleme süratiyle pek akıcı bir oyun tecrübesi sunuyor.

Öte yandan büyük ekrandan yalnızca oyun ya da Netflix’te dizi / sinema izlerken faydalanmıyorsunuz elbette. Genel kullanım noktasında da çok elverişli. Az evvel de bahsettiğimiz üzere Çoklu Pencere fonksiyonu ile birebir anda birden fazla uygulamayı bir ortada görüntüleyebiliyorsunuz. Farklı kullanım senaryoları üretmenize müsaade veriyor. Aslında bir manada cebinizde bir laptop taşıyorsunuz demek pek mümkün. Word’de yazılarınızı yazabilir, grafik düzenlemelerini rahatlıkla yapabilirsiniz. Finans tarafı için grafik takibi de büyük ekranda çok daha kolay. Bunların hepsi üretkenliği artıran ayrıntılar.

Uygulama sorunu, uyumsuzluğu ise yok. Artık her Huawei aygıtta olduğu üzere AppGallery uygulama mağazasından direkt olarak WhatsApp, Facebook, Instragram, Spotify ve Netflix üzere çabucak hepimizin kullandığı tanınan uygulamaları meselesiz halde indirip kullanabiliyorsunuz.

Google uygulamaları da problemsiz halde kullanılıyor. Google uygulamaları için 3’üncü parti bir araç olan GBOX var. AppGallery’de YouTube yazıp arattığınızda karşınıza çıkan GBOX’ı indirip kutduğunuzda, Google hesabınızla giriş yapabiliyor ve artık tüm Google uygulamalarını birebir yolla indirip kullanabiliyorsunuz. Stabil çalışıyor ve reklam içermiyor. Tüm Google uygulamaları GBOX ekranında bir ortada derli toplu formda yer alıyor. YouTube, Google Haritalar, Google Fotoğraflar ve Dokümanlar, Google Drive, Dropbox, Zoom, Google Meet ve dahasını verimli halde kullanabiliyorsunuz.

Hatırlarsanız kısa bir mühlet evvel Huawei’nin amiral gemisi P60 Pro modelini incelemiş ve kamera yetenekleri karşısında ziyadesiyle etkilenmiştik. Huawei, kendi geliştirdiği yeni taşınabilir kamera manzara teknolojisi olan XMAGE’i P60 Pro ile kullanmaya başlamıştı. Manzara kalitesini artıran ve akıllı telefonlarda çekilen fotoğrafları daha net ve renkli hale getiren XMAGE manzara teknolojisi Mate X3’te de mevcut. Fotoğrafların renk tonlarını kamera arayüzünden seçebileceğiniz XMAGE imaj tarzları ile değiştirebiliyorsunuz. Bunlardan Özgün, renkleri ve dokuları göründükleri üzere kaydederken Canlı seçeneği, fotoğraflara yüksek doygunluk katıyor; Parlak ise, yüksek kontrast ile istikrarlı ışık ve net kontrast manzaraları tıpkı potada eritiyor. Çekim senaryolarınıza uygun sonuçları sizlere üretiyorlar.

Mate X3’te geriye simetrik dizaynla yerleştirilen kamera bloğunda 3 kamera bulunuyor. Bunlardan ana kamera 50 MP Ultra Vision kamera olurken, bu kamerada ve çabucak yanındaki 12 MP Periskop telefoto kamerada RYYB sensör kullanılmış. RYYB sensör sayesinde bu kameralar yüzde 40 oranında daha fazla ışık alabiliyor ve yüzde 25 oranında daha süratli anlık manzara yakalayabiliyorlar.

50 MP çözünürlüğünde fotoğraflar çekmek istediğinizde, Yüksek Çözünürlük moda geçmeniz gerekiyor. Burada da karşınıza 2 seçenek çıkıyor. 50 MP ve 50 MP AI. Bu seçenek size yapay zeka takviyesi sunuyor ki AI’dan başka modlarla yapacağınız çekimlerde de yararlanıyorsunuz. Tıpkı Periskop kamera ile yapacağınız zumlu çekimlerde olduğu üzere. Periskop kamera, 5x optik zum imkanı tanıyor ve 50x’e kadar dijital zum yapabiliyorsunuz. Stabilizasyon ve imaj kalitesinin artırılması için AI modunu açmanız ortaya hoş sonuçlar çıkmasına önayak oluyor. Elbette burada atlanmaması gereken nokta, tıpkı ana kamerada olduğu üzere Periskop kamerada da dahili OIS’in yer alması. Böylelikle yakınlaştırmalı çekimlerde imaj sabitlemeyi rahat başarıyor ve net sonuçlara imza atıyor. Bu ortada Periskop kameradan makro çekimlerde de faydalanıyorsunuz. Üstün Makro modu açıkken 15x’e kadar zum yapabiliyor, bunu kapatırsanız 50x’e kadar ulaşabiliyorsunuz.

Arkadaki 3’üncü kamera, ultra geniş açılı lens içeriyor. Sony IMX688 sensörün kullanıldığı 13 MP’lik bu kamera f/2.2 diyaframa sahip. Ultra geniş açılı lens ile yapacağınız görüntü çekimleri ziyadesiyle başarılı görünüyor. Ayrıyeten telefonun ardında, kamera adasının içinde 10 kanallı çok spektrumlu bir sensör ve lazer odaklama sensörü de bulunuyor. Bunlar da telefonla yapılan fotoğraf ve görüntü çekimlerine direkt katkıda bulunuyorlar. Bu ortada görüntü noktasında 4K/60 kareye kadar görüntü kayıt imkanı mevcut. Gyro-EIS dayanağının atlanmamış olması da sallantısız görüntülerin çekilmesine imkan tanıyor.

Mate X3, ön kamera konusunda da birden fazla seçenek sunuyor. Telefonda 2 adet 8 MP’lik ön kamera var. Bunlardan biri kapak ekranında, bir başkası ise iç ekranda. Böylelikle her 2 kullanım durumunda da ön kamerayı kullanabiliyorsunuz. Lakin bununla yetinmek zorunda değilsiniz; ana kamerayı da ön kamera biçiminde kullanabiliyorsunuz. Aygıtın ekranı açıkken kamera uygulamasına girip ön kamerayı seçtikten sonra sol taraftaki menüden bu değişikliği yapabiliyorsunuz. Ve böylelikle telefonun ardını çevirdiğinizde, art kameranın yeteneklerinden selfie noktasında da yapacağınız fotoğraf ve görüntü çekimlerinde faydalanabiliyorsunuz.

Sonuç

Evet, açıkçası katlanabilir telefonlar ortasında Mate X3 yeni bir kilometre taşı niteliği taşıyor. Bu aygıtla katlanabilir telefon piyasasının hantallığını daha kompakt ancak daha komplike bir kulvara sokan Huawei, aslında ortaya yalnızca bir telefon çıkartmamış. Bir telefon, bir tablet ve birebir vakitte bir laptop’ı avucunuzun içine sığdırmayı başarmış; 3 farklı aygıt, tek gövdede buluşmuş. Gelinen nokta sahiden sevindirici ve sonraki modellerin nasıl olacağı konusunda merak uyandırmaya yetiyor. Teknolojiye farklı bir pencereden bakmanızı sağlıyor, üretkenlik konusunda katiyetle yardımcı, geniş kullanım seçenekleri sunuyor ve en nihayetinde de çok şık görünüyor. Fakat pek natürel ki bedeli yüksek. Mate X3, 79 bin 999 TL fiyatla satın alınabiliyor. Bizdeki siyah renk seçeneğinin yanında ayrıyeten Yeşil rengi de var. Elbette Huawei Online Mağaza üzerinden aldığınızda armağanlar de yanında geliyor. Bunlardan biri 10 bin TL kıymetinde Huawei Watch Buds, başkası ise 700 liralık Huawei Akıllı Tartı 3. Ayrıyeten uzatılmış garanti istiyorsanız bunun seçeneklerini de tekrar Huawei Online Mağaza’da görebilirsiniz.

Huawei Mate X3 hakkında daha fazla bilgi almak için: https://consumer.huawei.com/tr/phones/mate-x3/buy/

Sponsorlu İçerik