Navigasyon Uygulamaları Nasıl Oluyor da Trafiğin Sıkışık Olup Olmadığını Anlıyor?

Bildiğiniz üzere navigasyon uygulamarı; trafik yoğunluğunu söz etmek için yeşil, sarı ve kırmızı renkleri kullanıyor.

Bu trafik yoğunluğunu anlık olarak iddia etmek hedefiyle nasıl bir formül izlediklerine birlikte göz atalım.

İki farklı cinsteki bilgiye dayanıyor.

Navigasyon uygulamarının, trafik yoğunluğunu dayandırdığı iki farklı bilgi var. Birincisi; muhakkak günlerde, belli saatlerde, belirli bir yol kısmını kat etmenin ortalama müddetine ilişkin geçmiş datalar.

İkincisi ise sensörler ve akıllı telefonlar tarafından gönderilen, otomobillerin o anda ne kadar süratli hareket ettiğini bildiren gerçek vakitli bilgiler.

Sensörlerin sürece prensibini daha ayrıntılı anlatalım:

Radar, faal kızılötesi yahut lazer radar teknolojisi kullanılarak; yoldaki araçların boyutu ile hızı tespit ediliyor. Daha sonra bu bilgiler, kablosuz olarak bir sunucuya iletiliyor.

Böylece hem gerçek vakitli trafik durum bilgisi sağlanıyor hem de toplanan bilgiler, daha sonraki vakitlerin trafik yoğunluğunu kestirim etmek için kullanılan bilgi havuzu hâline geliyor.

Google, 2009’dan başlayarak trafik kestirimlerinin doğruluğunu artırmak için kitle kaynak kullanımına yöneldi.

Android telefon kullanıcıları, GPS pozisyonu aktifleştirilmiş bir biçimde Google Haritalar uygulamasını açtıklarında Google’a anonim olarak, arabalarının ne kadar süratli hareket ettiğini bilmesini sağlayan data parçaları gönderiyor. 

Google Haritalar, yoldaki tüm otomobillerden gelen bilgileri daima olarak birleştiriyor ve trafik katmanlarındaki renkli çizgiler yoluyla geri gönderiyor

Ayrıca Google, 2013 yılında Waze’i satın alarak trafik hesaplamalarına insan ögesi ekledi. Şoförler; kazalar, arızalı araçlar, yavaşlamalar ve hatta sürat tuzakları üzere trafik olaylarını bildirmek için Waze uygulamasını kullanıyor.

Trafik yoğunluğunu evvelden bilmenin pek çok avantajı var.

Trafik iddiaları için navigasyon uygulamalarını kullanmak, şoförler için büyük değere sahip zira trafik sıkışıklıklarından uzak durarak, en verimli rotaları seçerek; zamandan ve yakıttan tasarruf ediliyor. Ayrıyeten karbon emisyonlarını azaltıyor.

Dahası, yol şartları hakkında ön bilgi verdiği için şoförlere seyahat planları üzerinde kontrol sağlıyor ve gerilimi düşürüyor.

İlginizi çekebilir: