Türkiye’deki Göz Kanatan Heykelleri Yapay Zekâ ile Yeniledik

Bu heykeller tasarlanırken, oraya dikilirken kimse de “Durun yahu, ne yapıyorsunuz siz!” dememiş olmalı ki bugün bu kadar çok tuhaf görünümlü kent heykelleriyle başbaşayız.

“Gülüyoruz ağlanacak halimize” temalı bu heykeller baktık ki hâlâ yapılmaya devam ediyor, o vakit bu işe biz bir el atalım ve yapay zekâ modeli Midjourney’i de kullanarak daha sanatsal bir hale getirelim dedik. Ortaya çıkan dizaynları görünce “Keşke gerçek olsaydı!” diyeceksiniz.

Nasreddin Hoca, heykel konusunda oldukça bahtsız bir karakter. İzmir’deki bu dev heykel de bunlardan sadece biri.

Giysisinden sakalına kadar hipergerçekçilik kattığımızda ise bakmalara doyamayacağımız bir görünüme kavuştu.

Futbol topuna bakan üç timsah heykeli gerçek değil, sana veremez! O esnada Bursa:

Heykeli Barok tarzına çevirdiğimizde önünde fotoğraf çektirmelik bir yapıta dönüştü.

Absürtlük konusunda doruğa oynayan şu meşhur karpuz çocuk heykelini yorumlama konusunda yapay zekâmız sizce zorlanmış mıdır?

Ve karşınızda Rönesans sanatkarlarının imzasını taşıyormuş üzere görünen karpuz çocuk heykeli.

Denizli görünümüne bakan 27 metrelik horoz heykelini Barok mimarisiyle tekrar tasarlasak nasıl görünür?

Böyle gösterişli bir heykeli hak edebilmesi için Denizli’nin evvel gerideki kent üzere görünmesi lazım.

Oyun hamuruyla bile daha düzgününü yapardık: 4 metre yüksekliğindeki bu heykel, Van Gölü Canavarı’nı temsil ediyormuş.

Oysa efsaneye yakışır bir canavar olabilmesi için tam olarak buradaki gibi haşmetli görünmeli.

Bazlama diyarı Kızılcahamam… Neden bu türlü bir heykel var?

Ortaya çıkan yeni heykel hoş olmasına hoş lakin bir bazlama için paha mi? Yorum sizin…

Tüm makûs heykel fikirlerinin çıktığı andaki standart diyalog şöyle olsa gerek: -Neyimiz meşhur? +Balığımız -O vakit yapalım dandik bir inci kefali heykeli.

Van’daki balık heykellerinin yanına deniz rableri geldi.

Sağlık çalışanlarının pandemiye karşı uğraşını temsilen yapılan bu heykele yaratıcı bir dokunuş gerektiği gün üzere ortada.

Hierapolis üzere şahane bir antik kenti barındıran Denizli’ye birebir şıklıkta bir heykel yakışırdı.

Böyle heykeller yüzünden Mimar Sinan üzere üstatlarımızın kemikleri sızlıyor.

İşin içine estetik kattık ve Michelangelo’nun elinden çıkmış üzere görünen bir heykel ortaya çıktı.

Meğer Marmaris’te siyah bir Pac-Man heykeli varmış.

Marmaris incisinin heykelinin de bir inci üzere hoş olması gerekmez mi?

Zorla misafirliğe götürülmüş üzere oturan deniz kızımız.

Mersin’e bu türlü alımlı bir deniz kızı yakışır.

Ankara’nın meşhur şişme gorili heykel değil tahminen lakin listeye girmeyi hak ediyor.

Şöyle “King Kong”vari bir karizması olsaydı dünya çapında ünlü olabilirdi.

İnegöl köftesini abideleştirmek için yapay zekâ da biz de zorlandık fakat yılmadık.

IKEA köftesine benzedi ancak en azından daha sanatsal. Köftenin sunumu da değerli ne de olsa.

Öyle bir ekmek ki adeta Saruman.

Ekmeğimiz artık yuvarlak olsa da Saruman’a daha çok benziyor en azından.

İzmir Karşıyaka’da üst üste binmiş olan bu yunuslara bir güncelleme gerekiyordu.

Abartısız bir dokunuş bile ne kadar fark ettirdi. Roma’daki çeşmeler üzere…

Nasreddin Hoca bunu görse yeni bir fıkra yazacak morali kalmazdı.

Yapay zekâ modelimiz bu absürtlüğü idrak edemedi ve hocamızı zıt oturtamadı.

Boksör heykeli lakin Recep İvedik’ten hallice…

Sanatsal bir dokunuş yaptık ve binlerce yıl sonra toprak altından çıktığında takdirle karşılanacak şöyle bir heykel ortaya çıktı.

Ve bonus: Ankapark’taki dinozorlara biraz daha karizma katalım mı?

Böyle olsaydı harcanan parayı hak edebilirdi.

Part 2’si yakında… Tekliflerinizi yorumlarda belirtebilirsiniz.

Not: Yapay zekâ modelinden istediğimizi alabilmek için kılı kırk yardık. Emin olun, bu heykelleri tasarlayanlar bile bizim bu görselleri alabilmek için verdiğimiz emeğin yarısını harcamamış olabilirler. Umarız ki belediyelerimiz bu dizaynlardan feyz alırlar ve artık daha sanatsal heykeller inşa ederler.