Yeni kuşak klavyeler hem fizikî hem de dokunmatik olabilecek

Yıllar içinde akıllı telefonların evrimi; irtibat, etkileşim ve eğlenme biçimimizi değiştiren birkaç yenilikçi özellik getirdi. En dikkat çeken özelliklerinden biri, akıllı telefonlardaki sabit QWERTY klavye gereksinimini ortadan kaldıran dokunmatik ekran imajıdır. Lakin, birtakım beşerler yazarken dokunmatik ekranlardan fazla fizikî klavyeleri tercih ediyorlar. Yıllardır, üreticiler fizikî klavyeleri dokunmatik teknoloji ile entegre etmeye çalıştılar, lakin başarısız oldular.

Fiziksel klavyeler, bir tuşa bastıklarında hissedebilecekleri dokunsal geri bildirimi sağlar ve birtakım beşerler klavyeye bakmadan fizikî tuşları daha kolay bulurlar. Öte yandan, sanal klavyeler, girilen metnin bağlamına nazaran değişebilir ve otomatik düzeltme ve önerilen sözler üzere özellikler sunarak özelleştirilebilirler.

Yeni jenerasyon klavyeler hem fizikî hem de dokunmatik olabilecek

Sonuç olarak, fizikî ve sanal klavyeler ortasındaki tercih şahsî tercih ve yazma tarzına nazaran değişir. Blackberry evvelden her iki klavyeyi de entegre etmeyi denedi, lakin artık, diğer bir şirket bu sorunun üstesinden gelmek için araştırma yapıyor.

Carnegie Mellon Üniversitesi’nin Geleceğin Arayüzleri Kümesi (FIG) araştırmacıları, bu trendi değiştirebilecek bir tahlil buldular. FIG araştırmacıları, OLED ekranlarda süreksiz açılır düğmeler oluşturmak için gömülü elektroosmotik pomplar (EEOP’ler) kullanan Flat Panel Haptics isimli bir teknoloji geliştirdi. Teknoloji şimdi geliştirme kademesinde olsa da, umut vadeder. Düğmeler, ekranda içerik olduğunda görünür ve çoklukla sanal klavyenin görünmesine neden olacaklardır. FIG grubu, bu teknolojinin kullanıcıların ekran alanından ödün vermeden fizikî bir klavyenin yeniliklerinden keyif alabilecekleri bir noktaya ulaşacağını umuyor.